26 Nisan 2025’te düzenlediğimiz “Ayrımcılık ve Nefret Yasasına Karşı Bir Araya Geliyoruz” başlıklı forumdan sonra İHO ve DEMOS ile yazdığımız metne imza verme süresi tamamlandı.

Toplamda 47 hak örgütünün imzaladığı metin:

Ayrımcılığa ve Nefrete Karşı Yan Yana!

Biz, Türkiye’de tüm canlıların hak ve özgürlükleri için mücadele eden örgütler, LGBTİ+ karşıtı bir politika olarak kamuoyuna yansıyan Türk Ceza Kanunu’nda ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Teklif Taslağı’nın son yıllarda uygulanan baskıcı politikalarla giderek daralmış olan yaşam alanlarımızı bütünüyle ortadan kaldıracağını biliyoruz.

LGBTİ+’ların uygulamada uzun zamandır maruz kaldıkları temel hak ihlallerinin yasalaşması sadece LGBTİ+’lar için değil hepimiz için büyük bir tehdit oluşturuyor. Zaten uzun süredir denetimlerle taciz edilen hak örgütleri çalışamaz hale getirilmek isteniyor. Sesleri kısılmaya, alanları daraltılmaya çalışılıyor ve kapatılma tehdidiyle karşı karşıya bırakılıyorlar.

Bu yasa tasarısı gündemleştirilirken kadınların yıllarca mücadele ederek elde ettikleri anayasal haklar yok sayılmak isteniyor. Kürtaj hakkı engellenmek isteniyor, kadınların kaç çocuk doğuracağı, bu çocukları hangi yolla doğurması gerektiği belirlenmeye çalışılıyor. Erken yaşta evlilikler teşvik ediliyor. Kadınlar ve LGBTİ+’lar istihdam alanının dışına itiliyor.

Akademik özgürlüklerin uzun zamandır askıya alındığını zaten biliyoruz, bu yasa taslağıyla bilimsel üretimin önüne bir kez daha büyük bir set çekilmek isteniyor. Toplumsal cinsiyet alanında çalışanların sesi kesilmeye ve yaptıkları çalışmalar suç unsuru olarak gösterilmeye çalışılıyor.

Bizi ayırmak ve yalnızlaştırmak istediklerinin farkındayız. Çünkü biliyorlar: Birlikte güçleniyoruz, güçlendikçe özgürleşiyoruz. Farklılıklarımızla yan yana durmamız bu nedenle onları tedirgin ediyor.

Kayyum atamaları, İstanbul Sözleşmesi’nin iptali, sokak hayvanlarına yönelik şiddetin ve katlin meşrulaştırılması, hapis cezasının ve gözaltıların hem gözdağı vermek hem de rıza üretmek üzere koz olarak kullanılması ve son olarak bu yasa taslağı sistemli bir kötülükle karşı karşıya olduğumuzun apaçık kanıtıdır. Varlığımızı suç haline getirmeye çalışanlardan çok daha fazlayız ve yaşamlarımızı savunmaya devam edeceğiz.

Evde, okulda, iş yerlerimizde; kadınlar, LGBTİ+’lar, işçiler, öğrenciler, hak savunucuları, sağlıkçılar, gazeteciler, akademisyenler, sporcular, oyuncular, yani saydığımız sayamadığımız hepimiz, her birimiz birbirimize temas etmeye, sesimizi duyurmaya ve yan yana durmaya devam edeceğiz. Ne olursa olsun, biz her zaman birbirimizle dayanışmanın bir yolunu bulduk, yine bulacağız.

Tüm hak örgütlerini bu yasa taslağına karşı ses çıkarmak ve bir dayanışma ağı örgütlemek için yan yana durmaya davet ediyoruz.

Duyurular

BLOG'DA YENİ

  • İki Hukuk Arasında: Kan Parası ve Toplumsal Adalet
    by Eren Paydaş on 5 Haziran 2025

    Yakın zamanda gerçekleşen bir trafik kazası vakasında, hayatını kaybeden kişinin yakınlarının zararlarının zanlı tarafından karşılandığı gerekçesiyle şikâyetlerinden vazgeçmeleri, kamuoyunda “kan parası” kavramını yeniden tartışmaya açtı. Failin yaşı, ailesinin sosyal konumu, olayın yarattığı toplumsal rahatsızlık ve kamu davasının devam edip […]

  • İnsan Hakları Okulu’nun Blogunda Kent Hakkı Nasıl Kurulabilir?
    by T. Gül Köksal on 3 Haziran 2025

    İnsan Hakları Okulu’nun bloguna katkı yapmadan önce, ortamı tanımak isteyen herkes gibi elbette ben de Blogda önceden yazılmış olan metinleri inceledim. Ve gördüm ki, barınma, konut, hukuk gibi tematik konularda veya yurttaşlık, insan, hayvan gibi türler üzerine ya da işçi, Kürt, feminist/LGBTİ+, göçmen… gibi sınıf/kimlikler... İnsan Hakları Okulu’nun Blogunda […]

  • İnsan Ticareti ve Yurttaşlık
    by Aynur Yılmaz on 26 Mayıs 2025

    İnsan ticareti, en basit ifadesiyle kişinin ekonomik bir çıkar için istismar edilmesi ile sonuçlanan ilişkiler bütünüdür ve “temel insan haklarının kümülatif bir ihlali” niteliğindedir. Dünya genelinde insan ticareti en çok “yabancı” kadınları hedef almakta, bu kadınlar çoğunlukla cinsel sömürü amacıyla istismar edilmektedir[i]. Sınır aşan doğasında... […]