Türkiye’de uluslararası sözleşmelerle ve Anayasa’da güvence altına alınmış birçok temel hak ve özgürlük bakımından hakların özüne dokunacak biçimde fiilen kullanımının engellendiği bir dönemin içindeyiz. Küresel bağlamda uluslararası insan hakları mekanizmalarının etkililiği ve güvenilirliği sorgulanırken, sadece Türkiye’de değil hem küresel düzlemde hem de devletler nezdinde demokratik toplumun asli unsurlarının ve demokrasiye yönelik yükselen tehditlerin tartışmaya açıldığı bir krizin içinden geçiyoruz. Bu bağlamda otoriter rejimlerin yükselişi ve derinleşen ekonomik kriz gibi sorunlar yurttaşlık kavramını yeniden düşünmeyi zorunlu kılıyor.

İnsan Hakları Okulu olarak, yurttaşlık statüsünün hem hak ve özgürlükler temelindeki anlamını hem de egemenlik yapılarına etkisini ele almayı kritik önemde görüyoruz. Blogumuzda başlattığımız yurttaşlığın yeni gündemleri tartışmalarını hem kuramsal hem de ampirik çalışmalara alan açan bir konferans ile derinleştirmek istiyoruz.

Yurttaşlığın Eski Dertleri, Yeni Gündemleri Konferansı, 14-15 Aralık 2024 tarihlerinde, Mülkiye Kültür Merkezi Prof. Dr. Oral Sander Konferans Salonu’nda gerçekleşecektir. Akademi ve sivil toplumun kesişiminde yeni tartışmalara katılmak ve katkı sunmak için sizi de aramızda görmekten mutluluk duyarız.

Duyurular

BLOG'DA YENİ

  • Barınak ve Ötanazi: Köpekler İçin Nazi Kanunu
    by Serkan Köybaşı on 16 Ağustos 2024

    İnsan hakları kavramı tarihin belli bir aşamasında Avrupa’da ortaya çıktı. Öncesinde insan, haklarla korunan hukuksal bir olgu değildi. İnsanın birey olarak önemli olduğu ve çeşitli çıkarlarının haklarla korunması gerektiği düşüncesi zorlu ve uzun bir mücadelenin ardından kabul edildi. Bugünlerde Türkiye’nin gündemindeki sokak hayvanlarına yönelik kanuni... […]

  • Öyle Kolay Unutmamak: 1980’lerden Bugüne Türkiye’de Hatırlama Kültürleri ve Dinamikleri
    by Göze Orhon on 21 Haziran 2024

    Ulus-devletlerin toplumsal hatırlamayla, tarihle ilişkisinden, bu ilişkinin kaçınılmaz olarak inkâr ve toplumsal hatırlama/unutmanın sınırlarını rijit biçimde çizen bellek rejimleriyle tesis edildiğinden, bu monollitik ve dışlayıcı anlatıların 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren büyük ölçüde dönüşmek zorunda kaldığından bir önceki yazıda […]

  • Demokratik Paradoks, İnsan Hakları ve Yurttaşlararasılık
    by Zeynep Savaşçın on 3 Mayıs 2024

    Savaşların, giderek otoriterleşen iktidarların, seçmene indirgenmiş yurttaşlığın ve Lefort’un totaliter rejimlere özgü olduğunu düşündüğü kamusal alanın devletin özel alanına dönüşmesi tehditlerinin gölgesinde demokrasinin bir gün gerçekleşebilir olduğuna ilişkin umut sürekli kan kaybediyor. Oysa belki de o umudu tazelemenin yolu gerçekleşebilir bir […]