Çalışma Metni No:23

Toplumsal Cinsiyete Dayalı Şiddetle Mücadele, Hukuk ve Feminist Mücadele

F. Ceren Akçabay
Kasım 2020

Giriş

Toplumsal cinsiyet ve şiddet ilişkisi genellikle “kadına yönelik şiddet” kavramı etrafında ele alınmaktadır. Hukuk metinlerinde de “kadına yönelik şiddet” bir insan hakları ihlali olarak görülerek “kadına yönelik şiddetin önlenmesi” için çeşitli düzenlemeler ortaya konulmuştur. Konuya ilişkin öncü nitelikte bir belge olan 1993 tarihli “Birleşmiş Milletler Kadınlara Yönelik Şiddetin Yok Edilmesi Bildirgesi”nde kadına yönelik şiddet, “ister kamusal ister özel hayatta olsun bu tür eylemlerle tehdit etme, zorlama veya özgürlükten keyfi olarak yoksun bırakma dahil olmak üzere, kadınlara fiziksel, cinsel veya psikolojik zarar veya acı verme sonucu doğuran veya bu sonucu doğurması muhtemel olan, [toplumsal] cinsiyete dayalı her türlü şiddet eylemi” olarak tanımlanmıştır. Kendisinden sonra gelen çok sayıda ulusal ve uluslararası düzenlemeye de yön veren bu tanımlamaya göre hukuken önlenmesi gereken kadınlara yönelik herhangi bir şiddet değil, toplumsal cinsiyete dayalı şiddettir. Kadınlara yönelik şiddetin önlenmesine ilişkin en güncel ve önemli metin olan 2011 tarihli Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesinde (İstanbul Sözleşmesi) bu husus daha açık şekilde ifade edilmiş; sözleşmenin 3. maddesinde kadına yönelik şiddet toplumsal şiddete dayalı şiddet olarak tanımlandıktan sonra, kadınlara karşı toplumsal cinsiyete dayalı şiddet bir kavram olarak ayrıca ele alınmış ve bir kadına karşı, kadın olduğu için yöneltilen veya kadınları orantısız bir biçimde etkileyen şiddet olarak tanımlanmıştır.