İnsan Hakları Okulu, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İnsan Hakları Merkezi’nin (İHM) Rektörlük tarafından kapatılması ve ardından İnsan Hakları Merkezi’nde ders veren öğretim üyelerinin önemli bir kısmının Kanun Hükmünde Kararnameler ile ihracının ardından Avrupa Delegasyonu Demokrasi ve İnsan Hakları Fonu’nun desteği ile kuruldu. Bu kuruluş aşamasında İHM’nin akademi ve sivil toplum arasında bağ kurmaya dönük olarak geliştirdiği program ve akademik olarak hukuk, siyaset bilimi ve medya alanlarındaki yetkinlikleri de gözetilerek; bu üç modülden oluşacak bir insan hakları programının sürdürülmesi, hedeflendi. Akademisyenler üzerindeki baskılar gözetilerek ve insan hakları atölyelerinin ulaşılabilirliğini artırmak amacıyla o dönemde pandemi koşullarındaki kadar yaygın olmayan uzaktan öğrenme araçlarının kullanılmasına karar verildi. Hem yeni bir teknik aracın geliştirilmesi hem de bu aracın verimliliğini artıracak içeriklerin oluşturulması için çalışmalar yapıldı. Çalışmalar sonucu insan hakları şemsiyesi altında siyaset, medya ve hukuk modüllerinden oluşan, her biri 6 hafta devam eden 20 atölyeden oluşan bir program ortaya çıktı. Programı tamamlama koşulu olarak 6 atölye tamamlamak belirlendi. Program, 8 dönemde yüzlerce katılımcının katkılarıyla güçlendi ve modelde yenilenme ihtiyaçları şekillendi. İHO’nun atölyeleri bakımından yeni bir model geliştirme ihtiyacı, iki yıl boyunca sürdürülen atölye deneyiminden doğdu. 

İnsan Hakları Okulu Derneği, insan haklarına ilişkin eğitim ve araştırmanın evrensel ilkelerini gözetmek, sivil toplumla akademik bir bağ kurmanın ötesine geçerek doğrudan sivil toplum ve insan hakları alanındaki daralmaya karşı bilgi üretmek, yeni taktikler ve stratejiler geliştirmek amacıyla kurumsallaşmaya başladı. Dolayısıyla, başlangıçta OHAL döneminde insan hakları akademisindeki baskılara karşı özgür ve eleştirilen bir alan yaratmak için yapılan faaliyetler içinde yer alan İnsan Hakları Okulu atölyelerinin de bu amacı sürdürmekle birlikte derneğin bunun ötesine geçen amaç ve faaliyetleriyle uyumlu bir biçimde yeniden düzenlemesi ihtiyacı da doğdu. İHO, insan hakları alanında çalışan ihraç akademisyenlerin ve sivil toplumun ihtiyaçları doğrultusunda hem akademik hem de sivil toplumda bir güçlenme hedeflenmişti. Yeni uzaktan eğitim modeli doğrudan doğruya insan hakları savunucularına ve potansiyel insan hakları savunucularını güçlendirmeye yönelik bir çalışmanın gereklerine karşılık verecek biçimde düşünüldü. Bu alanda sürekli ve sürdürülebilir bir platformun yaratılması, alana yeni bir soluk getirebilecektir.